31 Mayıs 2010 Pazartesi

Çuvaldız

Serinin 5. maçı 83-79 Efes galibiyeti ile noktalandı. Salonu dolduran tüm taraftarlar için bu güzel serinin bir maç daha uzaması bardağın dolu tarafından bakmak için yeterli görünse de saha içindeki hakem seçimi, yönetimi ve tutumu Fenerbahçe açısından tam bir faciaydı. Maçın kırılma anlarında -ki bunlar öne geçtiğimiz 3. periyod ve savunma olarak dip seviyelerde gezindiğimiz 4. periyod- mola almayan Fenerbahçe teknik yönetimi, Rakoçeviç gibi uyuyan bir devi uyanırdı ve hakemin hatalı onca kararı ile maç kaybedildi.

İlk periyodda oyunu içeri yıkmakta zorlanan Fenerbahçe, Ayhan Şahenk'in mimli potalarını üçlüklerle dövmeye başladı. Efes Pilsen ise oyunu devamlı içeri yıkarak ve Ender'in screenleri ile içeri dalıp uzunlarla birebir kalarak bulduğu sayılar sayesinde farkı açmaya başladı. Bu açıdan bakıldığında 2. maçın karbon kopyası niteliğinde geçen maça Fenerbahçe 5 sayı geride girdi. Kötü bir ilk devre ve yanlış hakem hataları göz önüne alındığında bu sayı farkı Fenerbahçe için avantaj bile sayılabilirdi. 3. çeyrekte bu avantajı savunma yumuşaklığı ile geri ittik, Ermal'in ekstra 2 dakikalık oyunu ile Efes tekrar oyunu ele geçirdi ve yüksek üç sayı yüzdesi ile maçı kopardı. Burada Nacbhar'ın seriye dahil olduktan sonraki katkısına tekrar değinmek gerekiyor. Eline aldığı her topu bilinçli ve yüzdeli kullanmasının yanında oyunu Efes adına her an pozitife çevirmesi çok önemli. Nachbar ve Rakoçeviç gibi Efes tarafında "üvey evlat" muamelesi gören iki kaliteli şutörün maçı Efes'e getirmesi, Efes kenar yönetiminin seçimlerini sorgulaması gereken bir olaydır.

Ukiç bu takımın guard pozisyonunda ilk tercihi, kötü maçlar da çıkarıyor fakat Greer'ın son iki maçta oyun kurucu değil de iki numara gibi oynamaya başlaması doğru bir hamle. Greer'daki düzelme ne kadar önemliyse, Ukiç'in maç sonlarını oynayamamaya başlaması ve yanlış set çizimlerinin Fenerbahçe adına o kadar negatif bir gelişme olduğunu da belirtmeden geçmemek gerekiyor. Ukiç'in Avrupa basketboluna ters gelen, set oturmadan yaptığı acele atışların takım kimyası çok ta sağlıklı olmayan Fenerbahçe'yi olumsuz etkilediği kesin.

Hakem kalitesinin yerlerde süründüğü, Efes teknik kadrosunun tüm maç boyunca masa hakemlerinin dibinde olduğu bir maçta, çuvaldızı kendimize batırmanın da gerekliliği aşikar. Bu maçta doğru düzgün set çizemeyen, yanlış tercihler ile maçı bitiren ve molalardaki zamanlaması çok kötü olan takımımızın her ne olursa olsun Çarşamba günü yanında olacağız. Seriyi bitirip şampiyonluğa ulaşacağımız maçta destek için tüm taraftarlarımızın orada olması zorunluluğunu sanırım belirmeye gerek yoktur.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder